bir an salkım ... bir an şaman ... birkaç zaman deli ... bir zamanlar insan ... o zamanlar mutlu ... o zamanlar yok ... bir an ölüm ... tek an sonsuz ... o an yokluk ...zaman denge ...o zaman ............
Çarşamba, Mayıs 24, 2006
YALNIZLIĞA ALIŞMALI İNSAN....
Bavulları hep toplu durmalı insanın...Bir gün telefonların hiç çalmayabileceği hesaplanmalı...
Tül perde arkasından misafir yolu gözlemekten vazgeçmeli...
İhanetlere, terkedilmelere, bir başına bırakılmalara hazırlıklı olmalı...
Yalnızlığa alışmalı...
Çünkü "omuz omuza" günlerin vakti geçti.
Dayanışma... günümüz borsasının değer kaybeden hisse senetlerinden biri artık...
Bireyin keşif çağı, geride kırık dökük yalnızlıklar bıraktı. Terörün bile bireyselleştiği çağdayız. Zaman, birlikten kuvvet doğurma zamanı değil; zaman, tek başına dimdik ayakta kalabilmeyi becerme zamanıdır.İşte o yüzden alışmalı yalnızlığa...
Sokaklar dolusu ıssızlıkla başbaşa yaşamayı göze almalı insan...
Güvendiği dağlardaki karlara bakıp ders çıkarmalı...
Hüzünlü bir şarkıyla paylaşılan gecelerde başım dayayacak bir omuz arama huylarından vazgeçmeli...
Sofrada tek tabağa, tabakta az yemeğe alışmalı... Romanlardan yalnızlığı yücelten paragraflar aşmalı evin en görünür duvarlarına... "Yalnızlık paylaşılmaz/ Paylaşmılsa yalnızlık olmaz" dizeleriyle başlamalı güne...
Telesekretere "şu anda size cevap verebilecek kimse yok" denmeli, "... belki de hiçbir zaman olmayacak..."
Cevapsızlığa, sessizliğe ısınmalı...Oysa sessizlik haksızlığa alkıştır. Haklılığın onuru yaşatır insanı... Susmanın utancı öldürür. O yüzden
en sessiz gecelerde ''doğruydu, yaptım"la teselli bulmalı insan... Feryada komşuların yetişmemesine,
soğuk duvar diplerinde sessizce ağlaşmaya alışmalı... Kendiyle hesaplaşmaya çalışmalı... Gece
yastıkla ağlaşmaya, sabah aynayla gülüşmeye, kendiyle hüzünlenip, kendiyle keyiflenmeye hazır
olmalı... Hep başını alıp gidebilecek kadar cesur, ama hep kalıp savaşacakmış kadar gözüpek
olabilmeli... Sessizliği, sese dönüştürebilmeli... Ve sırt çantasını her daim hazır tutmalı insan...
Yollarla barışmalı...Yalnızlığa alışmalı...
posted by INSANATOMYSTIC at Çarşamba, Mayıs 24, 2006
|
Permalink |