
Kaç kere geçtim güpe gündüz...
İşsiz güçsüz , ipsiz sapsız...
Yıkkın bıkkın , zehir zıkkım...
Kapkara gümrüklerinizle
Reziller gibi içtim güpe gündüz...
Deliler gibi didinip durdum bir köşede
neler neler uydurdum...
Derken....
Usul usul sustu usul...
Ve bir akşam... ki o akşam mı yalnız ben yaşamıştım...
Baş ucumdaydınız... evet ne varsa sizde vardı...
Gün bugün... Beklenti ihanet... İhanet; zafer ve kıyamet...
Dokunuşun , yok oluşun , yok oluşun...... yok olşun en güzeliydiniz...
Gemiler duruyordu yanı başımızda... birer kişilik....
Gemiler birer birer kayboluyordu...duramazdım...
Dokunuşun , yok oluşun , yok oluşun....... yok olşun en güzeliydiniz...
Ve bir akşam... ki o akşamı yapayalnız yaşamıştım...
Güzelim elleriniz...... elleriniz boşunaydı.....
Gözlerim.... güzelim gözlerinizden uzaktaydı....
Giden kimdi bu sefil kentten...
Kalan kimdi...
Ve bir akşam... Yanı başınızda taş yağmıştı başıma... ve artık olan olmuştu bana...
Ve bize.... Ve bizim biricik batasıca ,sevgili , kapkara karagümrüklerimize.......
Dokunuşun , yok oluşun , yok oluşun , yok oluşun..........
En güzeliydiniz........
alıntı üstüne girintidir........